KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri
KETEBE Hat Sanatı, Ünlü Hattatlar, Hat Sanatkârları ve Eserleri

Mumcuzâde Mehmed Ağa

Hattat
Hafız Osman Aklâm-ı Sitte Ekolü

Ölüm Tarihi H. 1174-1184
M. 1760-1771
Doğum Yeri İstanbul
Mezar Yeri Manisa (?)

Sanatkâr Hakkında

Hâdika-i Hassa’nın “mumcu” denen kapı çukadârlarından iken Hasekî Ağası olan Benli Ahmed Ağa’nın oğlu olarak İstanbul’da doğdu. Babası sayesinde genç yaşta Enderûn-ı Hümâyûn’a alındı. Buradaki eğitimi esnâsında, babasının o zamanki vazîfesine nisbetle “Mumcuzâde” künyesiyle anıldığından, hattatlar arasında da o künyeyle tanındı. Enderûn-ı Hümâyûn’daki eğitimini tamamladıktan sonra Seferli Koğuşu’na memûr edildi.

Tilmizlerinden Hacı Beşîr Ağa’nın 1746'da dârü’s-sa’ade ağalığına nasbında ikbâle kavuşarak, Hassâ Dâiresi’ne çerâğ olundu. Uzun müddet Sultân 3. Osmân'ın hizmetinde bulundu. Ancak senelerce devam eden bu ikbâl devresi, Hacı Beşir Ağa’nın azlinden hemen sonra Manisa Mevleviyeti ile saraydan çerağ edilmesi ile sona erdi. 1752'de, Hacı Beşîr Ağa’nın katlinden kısa bir süre sonra orada vefât ettiği nakledilmeekteyse de,. H. 1174/M. 1760-1761 tarihli eserinin görülmüş olması, daha uzun yaşadığına işaret etmektedir.

Hocaları

Hüseyin Hablî
Aklâm-ı Sitte

Talebeleri

Hacı Beşir Ağa
Aklâm-ı Sitte
no image
Nalbur Hasan Efendi
Aklâm-ı Sitte

Ketebe.org İsmail Orman

Sülüs ve nesihi Hüseyin Hablî’den meşkederek icâzet almış olan Mumcuzâde Mehmed Ağa, yazıya olan fevkalade istidâdı ile zamanın nâmlı hattatları arasına ismini yazdırmayı başarmıştır. Bilhassa celî sülüs ve müsennâ istifteki mahâreti meşhur olup Nûr-ı Osmâniye Cami’nin Fetih Sûresi’ni hâvî ilk kubbe yazısı ile Koca Râgıb Paşa Kütüphânesi’nin kapısı üzerindeki “Fîhâ kütûb-i kayyemâ” âyet-i celîlesi kudretinin delîlidir.
Ankara’daki Millî Kütüphâne’de H. 1147/M. 1734-1735 tarihli risâle mecmu’ası(A. 2822) ile Nebe Sûresi’ni hâvî cüzü(A. 5968) bulunan Mumcuzâde Mehmed Ağa’nın, yine aynı yerdeki bir mecmu’ada yer alan risâlesi(A. 2837) müstensihlikle de meşgul olduğuna işaret etmektedir. Hacı Beşîr Ağa’dan gayrı tilmizi tesbit edilememiştir.   

Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Tuhfe-i Hattatin

Pederi hadîka-i hâssa ocağının mûmcu ta’bîr olunan kapı çukadarı iken haseki ağa olup ba’dehu tekâ’üd eden Benli Ahmed Ağa’dır. Bu sebebden kendileri Mûmcuzâde demekle fânûs-ı âlemde ziyâ-dâdedir. Teberdârân-ı hâssadan iken hâne-i hâssaya naklolunup Hüseyn-i Hablî’den kurbüne atf ile hüsn-i hattı telemmüz ü temeşşuk ile habl-i metîn-i sülüs ü neshe ta’alluk edip icâzet almıştı. Manisa tevliyetiyle çerâğ olmuşken mîrîye ahz ve vakf-ı mezbûrdan bir mikdâr mâl ta’yîn olundu. Nûr-ı Osmâniyye’nin nitâk-ı tâkında pîç-â-pîç dâ’iren-mâdâr sûre-i Feth satrını bunlar resmeyledi. Ve Râgıb Paşa’nın kitâbhânesi kapısı üstündeki “Fîhâ kütübün kayyimetün” âyet-i kerîmesi hattı dahi bunlarındır.